Etrâk güzel erkek ve kadınları

0
67

Bu şehrin suyu ve havasının tatlılığından yer yer Etrâk güzel erkek ve kadınları olur ki uyumlu uzuvlara sahiplerdir.

Sinop’un ziyaret yerlerinin anlatılması: Evvelâ Şeydi Bilâl Sultan, Sübhan Hoca, kale içinde Yeşil Türbe’de Cici Sultan, Alâeddin Medresesi’nde Kadı Bey Sultan, aşağıda Bekir Hoca, Kumkapı’da İmirza [247a] Efendi. Bunun çevresinde Hamza Efendi ve yakınında Emir Efendi Allah hepsinin sırlarını aziz etsin. Ziyaret ettiğimiz azizler bunlardır.

Bu şehrin güney tarafında Boztepe adıyla meşhur yüksek bir dağ vardır, açık havada. mil karşı Rumeli’nde Keliğra dağları bellidir. Ve bu Boztepe’de tilki, çakal, zerdeva ve ayı gayet çok olur.

Bu şehri üç günde gezip dolaştıktan sonra yine gemilere binip mil,

Findıcak Ağzı menzili: Bu mahalde mamur köyler vardır. Bütün halkı gemicilerdir ve marangozlardır, iyi gemiler yaparlar. nehir denize karıştığı yerdir.

Oradan mil gidip,

Kızılırmak menzili: Bü mahal sancağı hududundadır. Dağlarında mamur köyleri vardır. Büyük Kızılırmak Nehri bu mahalde denize karışır. Bu nehrin doğduğu yer Ankara sancağında dağından doğup Çaşnigir Köprüsü’nden, Osmancık Kale- si’nden, Hacı Hamza’dan ve Tosya yakınlarından geçerek bu mahalde denizler gibi olup kızıl kan gibi denize karıştığı için Kızılırmak derler. Deli nehirdir.

Bu yerlerden yukarıda dağlar içinde su kenarında yalçın kayalarda akik-i Yemeni yeni ortaya çıkıp hançer ve bıçak kabzaları kadar parçalar bulunmaya başladı private tour guide istanbul.

Buralarda haydut Kazaklar korkusundan mamur kasaba yoktur. Buradan mil,

Bafra menzilinin anlatılması: Canik sancağı toprağında subaşılıktır. Ve yüz elli akçe mamur köyleri olan kazadır. Başka serdârı vardır. Samsun’a bir merhaledir. Bafra güneye meyi ile Samsun’un batı tarafındadır, Karadeniz ile Bafra arası iki fersahtır. Kızılırmak bu yere yakın Karadeniz’e karışır ki Günan- âbâd nahiyesinden beri gelip Bafra’nın batı tarafından akar.

Bu Bafra yakınında bu nehir üzere çam direkleri ile yetişkin usta büyük bir köprü yapmış ki nehrin iki tarafında ayaklara oturtulmuş olup gökkuşağı gibi birbirine bitişip büyük köprü olmuştur. Görmeye değer ibret verici bir köprüdür.

Bu Bafra’da iki cami, iki hamam ve küçük bir çarşı var. Bütün evleri ahşap tahta ile yapılmış güzel hanelerdir.

Samsun Kalesi’nin anlatılması

bozulmadır. Rum kayseri oğlu Harkıliye yapısıdır. tarihinde Selçuklu Sultanı Alâeddin fethidir. Sonra (—r) tarihinde Yıldırım Bayezid Han eline girdi. toprağında voyvodalıktır, eminliktir ve yüz elli akçe şerif kazadır. Yeniçeri serdârı, kethüdayeri, kale dizdarı ve neferatı vardır. Ancak müftüsü ve nakibüleşrafı yoktur, ama ayân ve eşrafı çoktur.

Halkı, tamamen gemici ve kendircilerdir. Sıradan halkı yoktur ve âlimleri çoktur. Herkes gücüne göre akça, gökçe ve pakça elbiseler giyerler  Sinop Kalesi.

Sinop ile bu Samsun’un arası denizden mildir, karadan konaktır. Bu Samsun’un kuzey tarafına Sinop şehri kurulmuştur. Bu Samsun Kalesi deniz kıyısında üzere şeddâdî taştan sağlam bir yapıdır.

Eğri fâtihi (III. Mehmed) zamanında Ruslar bu kaleyi işgal edip kalenin bazı yerlerini yıktılar. Sonra yine tamir edip başka kale muhafızı ve neferatlar tayin eyleyip yetecek kadar cebehaneler kodular. Hâlâ mükemmel ve mamur kaledir. Fırdolayı büyüklüğü adımdır. 70 kulesi, 200 bedeni ve kapısı vardır. Kapısı bakmaktadır.

Amasya şehri önünden akan Çarşamba pazarı suyu bu Samsun’un doğu tarafında Karadeniz’e karışır, geçit vermez büyük ırmaktır. Bu ırmak sancağında mahalden çıkıp Tokat Kalesine uğrayıp oradan Amasya önünden geçer.

Amasya ile Tokat halkı arasında bu saçmasapan sözler darb-ı mesel olmuştur ki “Tokat sıçar, Amasya içer” derler. Zira bu Çarşamba Nehri, ilk olarak Tokat’a, oradan Amasya’ya uğrayıp nice şehirlere de uğradıktan sonra Samsun dibinde Karadeniz’e katılır. Samsun şehrinin suyuna kanavü kariz derler, tatlı sudur.

Bu şehir tamamı mahalle ve hepsi kiremitli bağlı, bahçeli ve bostanlı hanelerdir. Tamamı mihraptır. Çarşı içinde camii geri kalanları mescitlerdir.

Ve tamamı handır. Medrese, imaret ve dârülhadis yok- . tur. Yedi çocuk mektebi var. Hepsi hamamdır. Ve kadar dükkândır. lâkin limanı yoktur, açık yerdir. Ama demir bırakılınca iyi demir tutar yerleri vardır.

Samsun’un beğenilenleri: Dağlarında yaban üzümü, nârdenki (ekşi pekmezi) ve armut turşusu nice bin fıçı ile İstanbul’a gelir. Gemi palamarları için kendir ipleri, gemi gomanaları, katran ye ziftleri çok meşhurdur. Bütün dünyaya kendir ipleri bu diyardan yayılır.

Bu şehrin güney tarafında Servar Dağı’mn etekleri batı ta-rafından efenize bitişiktir. Bu şehir bir körfez kenarında kurulmuştur.

Samsun şehrinin ziyaret yerleri:

Bu şehri gözlemleyip yine bütün yol arkadaşlarımız ile gemiye binip kuzey tarafa mil rüzgârsız gidip,

Ünye Kalesinin anlatılması: bozulmadır. Eski zamanlarda Trabzon tekfuru Ünyesi adlı kral yapısıdır. Selçuklulardan Sultan Keykubad fethidir. Daha sonra tarihinde fethidir, Umur Han eliyle.

sancağı toprağında voyvodalıktır ve 150 akçe kazadır. Başka yeniçeri serdârı, kale muhafızı ve neferatı vardır, ama müftüsü ve nakibi yoktur.

Kalesi deniz kıyısında üzere dörtgen şeklinde, kârgir taş yapı güzel bir kaledir ve bakan kapısı vardır.

Buradan yine yol arkadaşları ile gemiye binip yine kuzey tarafına biraz uygun rüzgâr ile mil gidip,

Faça kasabasının anlatılması: Deniz kıyısında 300 haneli bir camii, hanı, hamamı ve küçük bir çarşısı var. Canik sancağı toprağında zeamettir. Bağ ve bahçesi ve türlü türlü meyvesi var. Ama halkı genellikle Rum keferesidir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz